Mimarlık ve tasarım sektörünün nabzını tutan dressyourwall Wall-Talk başlığımızda bu ay Dark Mimarlık kurucusu Serdar Koçoğlu ile keyifli bir söyleşiye imza attık. Keyifli okumalar!
1. Mimarlık serüveni sizin için nasıl başladı?
İTÜ’de okurken okulun tarihi yapısı insanı gerçekten büyülüyor ve sizi bu mesleğe sürüklüyor. Ben de gerçekten çok etkilendim ve bu işi yapmam gerektiğine emin oldum. Halen daha tarihi yerleri gezerim…
2. Türkiye’de mimarlığın gelişimini ve bugün geldiği noktayı nasıl değerlendirirsiniz? Gündemin şekillendirdiği mimarlık eğilimleri neler?
Türkiye’de mimarlık bana göre gerçekten çok ama çok geride. Çünkü tarihe, yapılara saygınız olmadığında maalesef ki bu mesleğin çok bir anlamı kalmıyor. Çünkü mimarlık çeşitli rantlar için binalar dikmek değildir. Bu işi hakkıyla yapan meslektaşlarım da var tabii ki ama sayı o kadar azınlıkta ki bu da ülke geneline yetmiyor diyebiliriz.
3. Mimari çizginizi, işlerinizi tanımlayan en iyi sözcükler/cümle ne?
Sadelik… Bu dünyanın kabul ettiği bir şeydir bence… Ayrıca Dark Mimarlık olarak başka bir bakış açımız da var; koyu renklerin -antrasit, siyah vb- her zaman asil olduğu ev ve ofislerde de kullanılması gibi.
4. Şu an üzerinde çalıştığınız proje/projeler ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
Şu an fuar döneminde olduğumuz için üzerinde çalıştığımız Dosso Dosso Fashion Show projesi var. Senede 2 sefer Antalya’da düzenlenen moda organizasyonuna dünyanın en ünlü mankenleri ve sanatçıları geliyor. Organizasyonun çok enterasan yönleri var; mesela dünyada bir ilk olması. Gelen bütün müşteriler ücretsiz bir şekilde aileleri ile birlikte 5 yıldızlı otellerde konaklıyor, eğlencelere katılıyor ve tüm imalatçı firmaları bir arada bularak alışveriş yapma imkanı elde ediyor. Ülke ekonomisine de çok katkısı olan bu organizasyonda biz de yer aldığımız için çok mutluyuz.
5. Projelerinizde yüzey tasarımında ne tür malzemeleri kullanmayı tercih ediyorsunuz?
Mobilyalarda mümkün oldukça doğal, ahşap kaplamalar tercih ediyoruz ve genelde mat kullanmayı tercih ediyoruz.
6. Gezip gördüğünüz yerler içerisinde sizi yüzey tasarımıyla en çok etkileyen mekan hangisi oldu?
Kendi yaptığımız erka kumaş 🙂
7. Duvarda kullanılan malzemelerin mekanın bütününe nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
Bizce tasarımın tamamen değişime uğraması için en önemli iki etken: yer ver duvar kaplamaları. Hiç bir tasarım üretemeseniz bile o an, duvara uygulayacağınız sade bir renk veya taş doku, müşterinin beğenisini kazanıyor.
8. Projelerinizde mimarlığa bakış açınızla müşterilerinizin kişisel ihtiyaçlarını, taleplerini ve yaşam biçimlerini nasıl bir araya getiriyorsunuz?
Bizim bu konuda da farklı bir bakış açımız var. Ev dekorları hariç ofis ve mağazalarda bazen müşterilerin kişisel tarzlarına uyum sağlayamıyoruz… Çünkü müşterinin kişisel zevkleri ve kendi ürün tarzları birbiri ile uyuşmayabiliyor. Biz genelde mekan ve içindeki ürüne göre tasarım yapmayı tercih ediyoruz.
9. Küresel çerçevede yaşanan sorunlar ve değişimler (mülteci sorunu, küresel ısınma, yeni teknolojiler, vb.) ekseninde mimarlığın nasıl bir evrim geçireceğini tahmin ediyorsunuz?
Mimarlığın meslek olarak değil de imalat sürecindeki durumların teknolojiden etkilendiğini düşünüyorum. Mesela günümüz teknolojisini kullanarak 1+1 evlerin bile daha kullanışlı bir hale gelebileceğini düşünüyorum. Bazı fuarlarda da bu denemeler yapılıyor fakat çok faaliyete geçmiş sayılmaz.
10. Mimarlık dışında da kendinizi çok iyi ifade ettiğinizi düşündüğünüz ilgi alanlarınız var mı?
Mimarlık dışında birçok spor dalıyla ilgileniyorum diyebilirim. Crossfitt, fitness, boks gibi…
11. Artstone ürünlerini projelerinizde kullanıyor musunuz? Bu ürünlerle ilgili yorumlarınızı alabilir miyiz?
Artstone ürünlerini projelerimizde kullanıyormuyum? Bu soruya biraz güldüm çünkü kullanmadığımız proje olmadı diyebilirim 🙂 Bu bizim için de gerçekten iyi oluyor; hem mekanlar güzel duruyor hem de yoğunlugumuzdan dolayı tasarım araştırması yapamadığımızda Artstone imdadımıza koşmuş oluyor.
YORUM YOK