Jorge Wagensberg, mimarinin peyzaja olan etkisini “yatmak bedava, geri kalan her şey mimarlıktır” şeklinde tanımlayarak açıklar. Bu ifade, yatmak eyleminin çevre ile doğal ve ücretsiz bir etkileşim şekli olduğunu, peyzaja yapılan herhangi bir değişikliğin veya inşaatın, binalar gibi, mimarlığı temsil ettiğini gösterir. Bu bağlamda mimarlık, hava koşullarından korunmayı sağlamanın yanı sıra insanların konforlu yaşam alanları oluşturmanın amacını taşır. Örneğin, bir ev sadece koruyucu bir kabuk değil, aynı zamanda konforlu bir yaşamı kolaylaştırmak için araziye uyarlama işlemidir.
Evin konumu, Somosierra’nın güney yamacında, Lozoya ve Jarama nehirlerinin birleştiği yakınlıkta bulunuyor. Arazi yüzeyinin dik eğimi ve güneye bakan konumu, projenin tasarımını etkilemiştir. Büyük bir açık alan ve ayrı bir spor sahasına ihtiyaç duyulması, yatay platformlar oluşturmak için duvarların ve terasların yaratılmasına yol açmıştır. Yapının içinde iki yaşam alanı bulunur, üst kat daha soğuk mevsimlere yöneliktir ve içinde şömine bulunurken güneşe daha fazla maruz kalırken, alt kat yaz dönemleri için tasarlanmıştır ve toprak içinde bulunurken manzaraya ve tüm açıklıklarına göz atar ve üst katta bulunan yapı tarafından korunan bir havuz alanına açılır.
Her iki kat da vadileri gözlemleme olanağı sunar, üst kat manzaradaki belirli yerleri çerçevelemekteyken, alt kat tüm ufku göz önüne sermektedir. Ayrıca, çeşitli faaliyetler için gün ve gece kullanılan küçük bir futbol sahası olarak kullanılan çatıda üçüncü bir seviye bulunur.
Teknik açıdan, yapı kendini yamaç yüzeyinden yükselen monolitik bir beton hacmi olarak tanımlanır. Duvarlar, iç ve dış yüzeylerinde her iki tarafta da 4 cm beton bulunan, 14 cm kalınlığında hafif yalıtım levhaları kullanılarak oluşturulmuştur ve bunlar bir oluklu sac kalıp şeklinde form alır. Bu duvarlar her bir beton levhada bir çelik örgü ile yapısal olarak takviye edilir ve elektro kaynaklı çubuklar aracılığıyla çapraz bağlantılarla desteklenir. Zeminler aynı sistem kullanılarak oluşturulur ve her iki tarafta da 4 cm kaplama ile 20 cm kalınlığında hafif yalıtım levhaları kullanılır. Yapı, yük taşıyan duvarlara dayanır ve dış kabuk, daha iyi termal performans için iç termal dirence sahip yüksek derecede yalıtılır. Yapı içindeki açıklıklar, ya yapı tarafından oluşturulan gölge ile ya da beton duvar çerçevesinde kullanılan oluklu sac malzemeden yapılan panjurlarla güneş ışığından korunacak şekilde tasarlanmıştır. Projenin mimari tasarımını ve uygulamasını Ignacio Borrego Arquitectos üslenmiştir. Muriel de Gracia Wittenberg, Rubén Gayarre del Cerro, Monica di Salvo, Martina Casagrande, Vibhuti Choudhary, Chiara Pellegrinelli, Enrico Filippi ve Iago María Grande ile iş birliği yapılmıştır.
Kaynak: https://www.archilovers.com/projects/316614/house-in-torremocha.html#images
YORUM YOK