Bienalde ilk kez gösterilen Barkow Leibinger’ın Kinetik Duvarı, “hareket edebilen bir mimarinin ütopyan hayalini tekrar deneyimlemek” üzere tasarlanırken, ritmik olarak genişleyen ve daralan, sürekli değişen bir yüzey yaratıyor.
Yüzey, motorlu bir düğümler ızgarası ile aktive ediliyor ve sentetik bir kumaşın saydam katmanlarının arkasında maskeleniyor. Bu mekanizma, mimarların “zirveler ve vadiler” olarak tanımladıkları bir üretim için periyodik olarak içeri girip çıkmak üzere programlanmış durumda.
Elastik kumaşın katmanlanması, duvarın değişimi sırasında yüzeyinde de bir hare etkisi yaratıyor.
Proje, farklı mimari parçaların değişen rollerini analiz eden Koolhaas Elements sergisinin bir parçası olarak duvarın tarihine adanmış bir odada sunuldu.
Kerpiç bir kulübe, çağdaş bir Japon bölüm ve sürgülü cam kapı sistemi ile kurulan çamurlu bir duvarın yanına konumlanan Kinetik Duvar, önündeki alanın oranlarını değiştirmek üzere çalışıyor.
“Geçitin sınırlı ve değişen genişliği, izleyiciyle deneyimsel olarak derhal, samimi ve bedensel bir ilişki sağlıyor” diyor mimarlar. Sistem, alternatif bir koreografi sunmak için farklı yollarla programlanabilen mekanizmaları barındırıyor.
YORUM YOK