Modern mimarinin olumsuz taraflarından biri, ifadenin çoğu zaman üreticilerin ürünlerine yönelmesi ve malzemenin doğadaki karşılığının kavranamamasıdır. Cam, metal panel, tuğla seçimi, durum ne olursa olsun, modern bir evin karakterini büyük ölçüde belirler. Mimarlar yine de bu pek yaygın ürünleri kullanım biçimleriyle özgün ifade yolları bulabiliyor. Bu yazıda doku, yeşillik, renk ve desen üzerinden sanatsal duvarlar tasarlama yolları üzerine bir fikir defteri oluşturacağız.

İlk örnek yerinde dökme beton tekniğiyle yapılmış bir ev. Fakat mimarlar bu malzemeyi farklı dokular elde etmek için bir fırsat olarak kullanmış. Yapının yüzeylerinde sıkça görülen “pürüzsüz üzeri pürüzlü beton” olarak oluşturulan tasarım dilinin birkaç tipi evin ön cephesinde de kendini gösteriyor.

Betonun akışkan yapısının yüzey üzerinde fırsatlara dönüştürüldüğü noktalardan biri de evin karşılayıcı yüzeyindeki numarasını içeren bu duvar.

Evin önündeki cam kanopi ile sınırları belirlenen pürüzlü ve pürüzsüz duvarları biraz daha yakından inceleyelim. Üst kısımdaki duvarın pürüzlülüğü beton döküm esnasında kullanılan kalıp türü ile elde edilmiş. Alttaki pürüzsüz duvarın düzgün kalıpları yerine daha dar ve girintili bir malzeme ile kalıp yapılmış. Alt duvardaki dairesel açıklıklar da betonun akışkan özelliği fırsat görülerek oluşturulmuş hoş dokunuşlar olarak göze çarpıyor.

Burada ise iç mekana uzayan bir beton duvarın üzerini işlenen bir nişanla bitirilişini görüyoruz.

İkinci örnek ormanla ve sulak alanla çevrelenmiş bir alana kurulan ve dış duvarlarda öncelikli olarak beton blokların kullanıldığı bir sanat stüdyosu.

Beton bloklardan oluşan duvarların doğal ortamdaki varlığını yumuşatmak için yapının yüzeyleri, tırmanıcı bitkilere rehber olacak bir kafes sistemiyle sarıldı.

Zamanla bitkiler duvarlara tutunabilecekleri bu fırsatı değerlendirince yapı tam anlamıyla doğayla bütünleşti.

Modern malzemelerin kısıtlamalarını aşmanın bir yolu da bu malzemeleri özelleştirebilmekten geçiyor. Bu yapının cephesindeki kaplama, bina boyutunda bir tuval gibi kullanılarak cephede cam ve seramiğin modern kısıtlamaları aşılmış.

Metal, seramik, fibro çimento ve diğer panel üreticileri artık mimarın cephelerde desen tasarlayabileceği pek çok standart renk seçeneği sunuyor. İfade amacına paralel olarak bu evin cephesinde rasgele biçimde dizilmiş boyalı ahşap paneller kullanılmış.

Mimarlar ifadeyi yaşam alanlarına da taşıyarak, dışarı ile içeriyi bütünleştirmiş.

Çoğu modern konut yapısı, umuma açık cephesinde mahremiyet için ağırlıklı olarak masif duvarlar bulundurur. Bu evde ise bu duvarlar, özellikle güneş batışıyla içeriden parlayan noktalar olarak ortaya çıkan sanatsal bir ifade için bir fırsat olarak kullanılmış.

Bu evin ön cephesindeki yarı şeffaf baskılı paneller de güçlü grafik diliyle portal-vari bir giriş tanımlarken aynı zamanda mahremiyeti sağlıyor.

Bu son örnek bir duvarın aynı anda hem fonksiyonel hem de sanatsal olabileceğini gösteriyor. Yatay ahşap parçalarla oluşturulan katmanlı yüzey, evin uzun cephesine gelen güneş ışığını filtreliyor.