Studio 13 Mimarlık kurucusu Mimar Deniz Yetkin ile mimarlık üzerine bir söyleşi yaptık. Projelerini  zamansız tasarım ve uygulamalara çevirmeyi amaçladığını belirten Yetkin, seçimlerini yaparken ürün teknik özelliklerini detaylı bir şekilde incelediğini, hem doğaya hem de mekana olan uyumunu göz önünde bulundurduğunu da söylüyor. Birçok konut ve ofis yapısına tasarımlarıyla hayat veren Studio 13, 2009’dan beri kendi ofisini yürütüyor.

Mimarlık serüveni sizin için nasıl başladı?
Mimar bir babanın oğlu olarak dünyaya geldiğim ve çocukluğumdan beri mimarlık ile iç içe büyüdüğüm için kendi eğitimime de bu yolda devam etmeye karar verdim. İç Mimarlık okurken aynı zamanda çalışma hayatına da atıldım. Ve 2009 yılında kendi şirketimi, “Studio 13” Mimarlığı kurdum.

 

Türkiye’de mimarlığın gelişimini ve bugün geldiği noktayı nasıl değerlendirirsiniz? Gündemin şekillendirdiği mimarlık eğilimleri neler?
Ben değerlendirmemi olumlu bir yönden yapmak istiyorum; Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda hızlanarak artış gösteren çevre algısı ve sosyal sorumluluk vizyonu, olumlu sonuçlar vermeye başladı. Özellikle büyük şirketler, bu bilinçle sürdürülebilir projeler gerçekleştirmeye başladılar. Şirketler hem doğayla uyum içinde olmak hem de içinde yaşadıkları toplumlara katkı sağlamak için bu konuda hassas davranmaya başladı. Bu konuda bizim de çalışmalarımız devam edecek.

Mimari çizginizi, işlerinizi tanımlayan en iyi sözcükler/cümle ne?
2009 yılından beri Studio 13 olarak, kişisel ve kurumsal zevkleri işlevsellik ve estetikle bir araya getirerek çağdaş ve dinamik yaşam alanları yaratıyoruz. Mimari bakış açımızı yaratıcılıkla besleyen profesyonel ekibimizle birlikte iç mekan projelerimizi kurumsal ve bireysel müşterilerimizin bakış açısıyla zamansız tasarım ve uygulamalara çeviriyoruz.

 

Şu an üzerinde çalıştığınız proje/projeler ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
Bir iç mimarlık şirketi olarak; uluslararası markalar için, uzmanlığımız ve yaratıcılığımızı ön plana çıkardığımız birbirinden dinamik projelerimiz mevcut. Studio 13 olarak, hem kurumsal hem de özel projeleri tasarlıyoruz. Özel projeler adı altında, kişilerin ev, villa, studio gibi farklı ölçeklerdeki yaşam alanlarını tasarlamanın yanı sıra kurumsal projeler adı altında pek çok şirkete hizmet veriyoruz.
Yaşayanların parçası olmaktan keyif aldığı, sürdürülebilir estetiği her zaman ön planda tutarak projeler tasarlayan Studio 13 olarak, ofis tasarımlarının yanı sıra mağaza, otel, hava alanı ve konut proje tasarımları da gerçekleştiriyoruz.

Projelerinizde yüzey tasarımında ne tür malzemeleri kullanmayı tercih ediyorsunuz?
Studio 13 olarak, genç ve yenilikçi bir ekibiz. Mimarlıkta yeni akımları ve malzemeleri takip edip, bunları en uygun şekilde tasarımlarımızda kullanmaya çalışıyoruz. Günümüzde farklı teknolojiler kullanılarak pek çok farklı malzeme üretiliyor. Biz de projelerimizde olabildiğince kullanmaya çalışıyoruz.Seçimlerimizi yaparken ürün teknik özelliklerini detaylı bir şekilde inceliyor hem doğaya hem de mekana olan uyumunu göz önünde bulunduruyoruz.

 

 

 

Gezip gördüğünüz yerler içerisinde sizi yüzey tasarımıyla en çok etkileyen mekan hangisi oldu?
Pek çok yer var tabii ki ancak aklıma gelen en son gittiğim iki yer:
The Duchess ve Harbor Club / Amsterdam
Duvarda kullanılan malzemelerin mekanın bütününe nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
Tasarladığınız mekanı anlatmakta ve ayağa kaldırmakta duvarların yeri çok büyüktür. Bir kişi mekana girdiğinde dikey elemanlar algısını ve beğenisini etkileyecektir. Bu yüzden tasarım yaparken mekanı üç boyutlu olarak düşünmek çok önemlidir.

Projelerinizde mimarlığa bakış açınızla müşterilerinizin kişisel ihtiyaçlarını, taleplerini ve yaşam biçimlerini nasıl bir araya getiriyorsunuz?
Yaptığımız işi türüne, boyutuna ve ihtiyaçlarına göre müşterilerimizi en doğru şekilde yönlendirmek ve aynı zamanda tarzımızı yansıtmak; bütün bunları denge ve hoşgörü ile gerçekleştirmeyi görev edindik.

 

 

Küresel çerçevede yaşanan sorunlar ve değişimler (mülteci sorunu, küresel ısınma, yeni teknolojiler, vb.) ekseninde mimarlığın nasıl bir evrim geçireceğini tahmin ediyorsunuz?
Günümüz dünyasının rekabetçi ve insanları kutuplaştıran aşırı uçları yüzünden mimarlığın da etkilendiğini görmek bizi biraz korkutuyor tabii.

Mimarlık dışında da kendinizi çok iyi ifade ettiğinizi düşündüğünüz ilgi alanlarınız var mı?
Bahçe bakımı ve güzelleştirmesi ile oldukça vakit harcıyorum. Ekstrem sporlarla da izleyici ve katılımcı olarak ilgileniyorum.

Studio 13

Gayrettepe Mh Vefabey Sk 6/9 34349 Beşiktaş/Istanbul TR

T 00 90 212 267 13 23

F 00 90 212 267 13 18

info@studio13.com.tr

---