Üzerindeki renkli grafitiler ve sanatçıların çalışmalarıyla Berlin Duvarı, Tarih boyunca yaşanılan utançların izlerini silmek istercesine varlığını sürdürüyor.
II.Dünya Savaşı’nın kaybedilmesi sonucu Almanya’da değişen yönetim ve Sovyetler Güçleri’nin otoriter, baskıcı yönetimi sonrasında Doğu Almanya’daki vatandaşların bu baskıdan, zulümden Batı Almanya’ya kaçmasını engellemek amacıyla yapılan Berlin Duvarı, ilk etapta tel örgülerle örülmüş, zamanla doğu tarafı beyaza boyanarak, çevresine mayın döşenerek, gözlem kulelerini arttırarak, köpekler ve çelik kapılar eklenerek daha da güçlendirici önlemlerle tipik bir hapishane simgesine evrilmiştir.
Utanç duvarı olarak da bilinen Berlin Duvarı’nın 1992 yılında tamamen yıkılmasından sonra, hiçbir somut etkisi kalmamıştır; fakat soyut anlamda duvarın etkisi ve hatıraları hala yaşamaktadır. Zamanla geçirdiği değişimle tarihi bir olayı anıtlaştıran fakat karakterini değiştirip dikkat çekici, turistik bir simge haline gelen duvarın kalıntıları sanatçıların dokunuşlarıyla şehrin birçok yerinde hala yaşatılıyor.
Sanatçıların yaptığı grafitilerden özellikle, SSCB lideri Leonid Brejnev’le Alman Demokratik Cumhuriyeti (Doğu Almanya) lideri Erich Honecker’in öpüşürken tasvir edildiği, günümüzde Berlin Duvarı’ndan kalan en büyük ve en bilinen parça olarak sergilenen bu duvar resmi, duvarın en çok uğrak noktası olan yer.
Duvarın kilometrelerce uzanan güzergahta birçok alanı dikkat çekici ve tarihi buluşmayı sağladığı için turistlerin fotoğraf çekebildikleri uğrak rotası olmaktadır. Bu rotada, sergiler, müzeler, fotoğraflar, duvar hakkında bilgi veren notlar ve daha bir çok anı bulunmaktadır. Özellikle gri-beyaz olan “Mauerweg” tabelaları duvarın geçtiği ve etkisi altına aldığı alanları göstermektedir.
Kaynakça:
You Can’t Go to Berlin and Not See These 20 Must See Berlin Attractions
YORUM YOK