Çin’in Foshan şehrinde yer alan Vero Ekolojik Fayans, yüzeydeki negatif oksijeni serbest bırakarak antibakteriyel bir etki sunan ve iç mekân ortamını iyileştiren fonksiyonel yapı malzemeleri üretiyor.

Toprakta filizlenen bir tohumun topraktaki besinleri emerek kök salmaya başlar ve sonunda dev bir ağaca dönüşür. Yapraklar, yaşamın üremesi için bir yaşam ortamı sağlayan fotosentez altında negatif oksijen iyonlarını serbest bırakır ve sonunda kuluçkaya yatarak çeşitli yaşam formlarına dönüşür. Bu anlayışla ve yaşamın kökeniyle ilişkilendirilen ürünler ve sergileme mekânı, ekolojik çevreye olan saygıya göre şekillendi ce tasarlandı.

Başlangıçta üç katlı mekânsal bir form olarak tasarlanan proje, yapısal dönüşümlerle tekrardan şekillendi. Merkezde bir avlu tasarımıyla birinci, ikinci ve üçüncü katlar boylamında bir bütünlük sağlandı. Mekânın en güçlü ögesi sarmal merdiven zemin kattan üçüncü kata kadar yükselerek zarif bir heykelsi form görevi gördü. Banyan ağacının yerleştirildiği konumdan kökleriyle suya, toprağa ve yeraltına uzanması sudan toprağa- topraktan suya dönen bir dengenin yansıması olarak, tasarım konseptine olumlu bir katkı sağladı. Bu enstalasyon ile ziyaretçilerin düşüncelerini genişletmek ve kalplerinde derin bir duygusal yankı uyandırılmak istendi.

Mekânın projelendirilmesi, her detayın konseptin merkezinde şekillendirilmesiyle tasarlandı. Pencerelerin beyaz film ile kaplanması mekânda yumuşak ve puslu ışık süzmesine olanak verirken; Yüzen dağ, uzak bir yerde duyulan özlemi temsil ediyor. Mekâna yerleştirilen bu sanatsal detaylar sayesinde, atmosfer ilginç ve soyut mistik bir havaya büründü. Duvarlarda kullanılan ayna detayıyla sınırlar muğlaklaştırılırken, görüş açısı genişletildi ve esnek doğal mekanlar yaratıldı. Tasarımda yer alan büyük su havuzu ve aynaların sık kullanımı sayesinde kendinizi yağmur ormanlarında yürüyormuş gibi hissettiriyor. Girişten itibaren sürekli yeni bir deneyim kazandıran bu mekân, kullanıcı ve mekân deneyimi arasındaki ilişkiyi ve beklentiyi arttırıyor.

Tasarımcılar, tercih ettikleri bitki örtüsü, dağ, kaya ve odunsu dokuların olduğu doğal malzemeleri kullanarak saflık duygusunu ve yaşamın metabolizmasının tekrarlanan sürecini ifade ediyorlar.

Merdivenlerden çıkılan gri mozaik duvarlara ve mikro çimento korkuluklara sahip merdiven boşluğu, mekânın doğal huzurunu ifade ederken; döner merdiven, insanların görüşünü yukarıya doğru uzatarak banyan dallarının gittiği yöne baktırıyor. Kavisli yüzeyler ve dikey çizgiler mekânda birbiriyle kontrast oluşturuyor ve bu sürükleyici uzay atmosferi, ziyaretçilerin merakını büyük ölçüde harekete geçiriyor ve meraklıların daha yakından bakmalarını sağlar. Mekân performansına ek olarak, tasarımcılar görme estetiğini vurguluyor ve ziyaretçilerin psikolojik duygularını tetiklemeyi umuyorlar.

Kaynakça:

Archilovers.com