Mimarlık ve tasarım sektörünün nabzını tutan dressyourwall Wall-Talk başlığımızda bu hafta İç Mimar Yiğit Bileydi misafirimiz oldu. Daha önce profesyonel Kategorisinde IMMIB Basın Özel Ödülünü alan Bileydi, yoğunluğuna rağmen bizi kırmadı ve söyleşi talebimizi kabul ederek bu keyifli okumayı sizlere ulaştırmamızı sağladı. O halde, buyurunuz.

Mimarlık serüveni sizin için nasıl başladı?

Çocukluğumdan beri hep tasarım ilgimi çekmişti. Lego benim tasarımda ilk deneyimim. Her çocuk gibi bende Lego seviyordum ama benim için Lego farklı modelleri birleştirip hayalini kurduğum ürünleri ortaya çıkartmaktı. Sanırım her şey böyle başladı.

Türkiye’de mimarlığın gelişimini ve bugün geldiği noktayı nasıl değerlendirirsiniz? Gündemin şekillendirdiği mimarlık eğilimleri neler?

Ne yazık ki eskisinden daha iyi durumda olduğunu söylemek zor. İyi olan harika gençler iyi tasarımlar için uğraşıyor ancak tasarımlar birçok kez bütçe sıkıntıları ve kalıtsallaşmış bina ve tasarım kültürü sebebi ile duraklatılıyor ve normalleşme adı altında durağanlaştırılıyor. Yine de çok iyi işler de arada çıkıyor. Biraz diğer ülkelerin gerisinde olsak da yeşile doğru, korumacı tavrı benimsemeye başladık. Enerjinin doğru kullanımı gibi kavramlar artık genele yayılmaya başladı. Sanrım bugünün dünden farkı daha doğaya saygılı, bulunduğu ortama adapte yapılar yapılmaya özen gösterilmesi diye düşünüyorum.

IBS Sigorta Ve Reasürans Brokerliği

Mimari çizginizi, işlerinizi tanımlayan en iyi sözcükler/cümle ne?

Sade, avam, gösterişten uzak ve kullanıcıya farklı deneyimler yaşatan mekanlar.

Şu an üzerinde çalıştığınız proje/projeler ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Geçtiğimiz iki sene içinde dört otel projesini aynı anda götürdük. Şu anda onların açılış süreçleri ile uğraşıyoruz. Aynı anda Almanya’da yeme içme üzerine yeni marka tasarımlarımız devam ediyor. Frankfurt’ta geçen sene büyük başarı kazanan DFB üzerine Good Guys adı altında yeni bir restoranın son imalat sürecindeyiz. Karaköy’de Novotel çatısında ACCOR hotels ve Akfen GYO ortaklığında bir restoran projesi ve FOX TV ofisleri devam eden projelerimizden.

Burger House

Projelerinizde yüzey tasarımında ne tür malzemeleri kullanmayı tercih ediyorsunuz?

Ben genel olarak yüzeyleri kabuk olarak düşünüp iç mekanı ayrı bir dünya gibi kabuktan ayırmaya çalışıyorum. Tabi kabuğunda bir mekânsal katkısı olmalı. ARTSTONE bizim bu konuda 2008 den beri kullandığımız bir ürün. Farklı mekansal dokunuşlar ile kabuğu tasarlamakta yardımı oluyor. Onun dışında ahşap kullanıyor ve eğer mevcutta tarihi bir duvar var ise olduğu gibi korumaya çalışıyorum.

Sa Evi Selenium Panaroma

Gezip gördüğünüz yerler içerisinde sizi yüzey tasarımıyla en çok etkileyen mekan hangisi oldu?

Tarihi binalar benim için hep ilgi çekisi yerler olmuştur. Sistine Chapel yüzeylerinde ünlü ressamların tasvirleri ile inanılmaz etkileyici yüzeyler oluşturuyordu.

Duvarda kullanılan malzemelerin mekanın bütününe nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?

Mekan tanımı genelde iki yatay dört dikey yüzeyden oluşuyor. Dolayısı ile mekanın asıl göz temasında en önemli mekanları duvarlar. İnsanın dikey pozisyonlu bir varlık oluşu genel bakışı ve yaşamına dikey yüzeylerdeki etkileşimi ile devam etmesi sanırım bizi saran duvarların tasarımının ne derece önemli olduğunu açıklamaya yetiyor.

Chi Chi Thai

Projelerinizde mimarlığa bakış açınızla müşterilerinizin kişisel ihtiyaçlarını, taleplerini ve yaşam biçimlerini nasıl bir araya getiriyorsunuz?

Mekan tasarımcısının egolarını tatmini ve tasarım hayallerini çok önemsiyorum ama bence en önemlisi mekanın kullanıcısının bakış açısı. Bazen tasarımcı olarak mekan kullanıcısını yönlendirmeye çalışsak da kullanım amaçlarını asla göz ardı edemeyeceğimizi düşünüyorum.

Küresel çerçevede yaşanan sorunlar ve değişimler (mülteci sorunu, küresel ısınma, yeni teknolojiler, vb.) ekseninde mimarlığın nasıl bir evrim geçireceğini tahmin ediyorsunuz?

Dünya mimarisi aslında lokasyon, iklim ve kültür ile şekillenmiş. Son dönemlere kadar bu kültürler kendi beğenilerini ve tarzlarını yansıtmışlar. Dönemsel olarak oldukça karışık bir süreçten geçiyoruz. Dünya bu süreçleri birinci ve ikinci dünya savaşında da yaşamış. Dünya savaşlarında savaştan kaçan halkların kendi kültürlerini göç ettikleri ülkelere taşıdığını görebiliyoruz. Sanırım Suriye göçü süreci de bizde ve Avrupa’da  uzun vadede farklı kültürel alışkanlıkların mimariye ve tasarıma yansımaları olarak şekil bulacak.

Galata Antik Hotel

Mimarlık dışında da kendinizi çok iyi ifade ettiğinizi düşündüğünüz ilgi alanlarınız var mı?

Fotograf hep ilgimi çekmiştir. Uzun zamandır doğa ve sokak fotoğrafları ile ilgileniyorum.

MH Ofisi

Yiğit Bileydi Architects

http://www.yigitbileydi.com/

Vali Konağı Cad. Akkavak Sok. 13/6 PK: 34365 Şişli İSTANBUL

Telefon: 0 (212) 296 39 97 – 98 / Faks: 0 (212) 296 39 89

E-mail: [email protected]

PD / Ürün Tasarımı

Fotoğraflar Yiğit Bileydi Architects websitesinden alınmıştır.